|
Kategori |
Türkçe |
İngilizce |
|
General |
|
1 |
Genel |
mutasyon geçirmiş hal (şaka yollu) |
mutant i.
|
|
That new movie is a real mutant of the horror genre, with its bizarre plot twists and over-the-top gore.
Bu yeni film, tuhaf olay örgüsü ve aşırı kanlı sahneleriyle resmen korku türünün mutasyon geçirmiş hali.
More Sentences
|
2 |
Genel |
şaka yollu takılmak |
tease f.
|
|
Tom teased Mary.
Tom Mary'ye şaka yollu takıldı.
More Sentences
|
|
3 |
Genel |
(şaka yollu) beden cezalarında sopa kullanımının savunulması |
caneology i.
|
|
4 |
Genel |
şaka yollu takılma |
trifling i.
|
|
5 |
Genel |
(şaka yollu) şair hazretleri |
poetship i.
|
|
6 |
Genel |
(birine) (şaka yollu) takılmak |
rally f.
|
|
7 |
Genel |
şaka yollu sataşmak |
badinage f.
|
|
8 |
Genel |
şaka yollu söylemek |
bejape f.
|
|
9 |
Genel |
şaka yollu sataşmak |
chiack [australia] f.
|
|
10 |
Genel |
şaka yollu sataşmak |
chyack [australia] f.
|
|
11 |
Genel |
şaka yollu iğneleyen |
pawky s.
|
|
12 |
Genel |
şaka yollu iğneleyici |
narquois s.
|
|
13 |
Genel |
son dönemde ortaya çıkan şey anlamındaki, şaka yollu veya aşağılayıcı sıfat |
nouveau s.
|
|
14 |
Genel |
son dönemde ortaya çıkan şey anlamındaki, şaka yollu veya aşağılayıcı sıfat |
nouveaux s.
|
|
15 |
Genel |
şaka yollu söylenen |
pleasant [obsolete] s.
|
|
Phrasals |
|
16 |
Öbek Fiiller |
birine şaka yollu takılmak |
josh around f.
|
|
17 |
Öbek Fiiller |
birine şaka yollu sataşmak |
josh around f.
|
|
Colloquial |
|
18 |
Konuşma Dili |
(orta atlantik aksanıyla şaka yollu) charity |
charidee i.
|
|
19 |
Konuşma Dili |
kuru meyveli kek (kuru ve lezzetsiz olduğundan şaka yollu göndermelerde de kullanılır) |
fruitcake i.
|
|
20 |
Konuşma Dili |
cehennem (çoğunlukla yazı dilinde kullanılmayan, farklı şekillerde hecelenebilen şaka yollu bir hüsnütabir) |
h-e-double-toothpicks i.
|
|
21 |
Konuşma Dili |
şaka yollu laf dalaşı |
the dozens i.
|
|
22 |
Konuşma Dili |
şaka yollu laf dalaşı |
the dirty dozens i.
|
|
|
23 |
Konuşma Dili |
(şaka yollu) vasıfsız işçilere yüksek unvanlar verme |
uptitling i.
|
|
24 |
Konuşma Dili |
(şaka yollu) ölüm kalım savaşı |
strugglebus i.
|
|
25 |
Konuşma Dili |
(şaka yollu) sinir harbi |
strugglebus i.
|
|
26 |
Konuşma Dili |
(şaka yollu) hayat/yaşam mücadelesi |
strugglebus i.
|
|
27 |
Konuşma Dili |
(şaka yollu) hayat/yaşam kavgası |
strugglebus i.
|
|
28 |
Konuşma Dili |
(şaka yollu) yaygın bir köpek ismi |
fido i.
|
|
29 |
Konuşma Dili |
şaka yollu laf dalaşı yapmak |
play the dozens f.
|
|
30 |
Konuşma Dili |
şaka yollu laf dalaşı yapmak |
play the dozens f.
|
|
31 |
Konuşma Dili |
şaka yollu laf dalaşına girmek |
play the dozens f.
|
|
32 |
Konuşma Dili |
şaka yollu laf dalaşı yapmak |
shoot the dozens f.
|
|
33 |
Konuşma Dili |
şaka yollu laf dalaşına girmek |
shoot the dozens f.
|
|
34 |
Konuşma Dili |
(birine/bir şeye) şaka yollu takılmak |
goof on (someone or something) f.
|
|
35 |
Konuşma Dili |
birine şaka yollu takılmak |
goof on someone f.
|
|
36 |
Konuşma Dili |
şaka yollu takılmak |
goof on f.
|
|
37 |
Konuşma Dili |
(yoğurdu sarımsakladın mı sarımsaklamadın mı benzeri) tekerlemelerden esinlenilen şaka yollu bir selamlama sözü |
how now brown cow expr.
|
|
38 |
Konuşma Dili |
(yoğurdu sarımsakladın mı sarımsaklamadın mı benzeri) tekerlemelerden esinlenilen şaka yollu bir selamlama sözü |
how now, brown cow? expr.
|
|
39 |
Konuşma Dili |
(şaka yollu) söylerim/söylerdim ama sonra seni öldürmem gerekir |
I could tell you, but then I'd have to kill you expr.
|
|
40 |
Konuşma Dili |
(şaka yollu) söylerim/söylerdim ama sonra seni öldürmem gerek |
I could tell you, but then I'd have to kill you expr.
|
|
41 |
Konuşma Dili |
(şaka yollu) söylerim/söylerdim ama sonra seni öldürmem gerek |
I could tell you but then I’d have to kill you expr.
|
|
42 |
Konuşma Dili |
(şaka yollu) söylerim/söylerdim ama sonra seni öldürmem gerekir |
I could tell you but then I’d have to kill you expr.
|
|
43 |
Konuşma Dili |
(şaka yollu) yepyeni |
latest and greatest expr.
|
|
44 |
Konuşma Dili |
ses egzersizi olarak doğan şaka yollu selamlama (how are you ne var yu) |
how now brown cow expr.
|
|
45 |
Konuşma Dili |
ses egzersizi olarak doğan şaka yollu selamlama "how are you ne var yu" |
how now, brown cow? expr.
|
|
46 |
Konuşma Dili |
(şaka yollu) söylerim/söylerdim ama sonra seni öldürmem gerekir |
ictybtihtky (I could tell you, but then I'd have to kill you) expr.
|
|
Idioms |
|
47 |
Deyim |
(şaka yollu) ölüm kalım savaşı |
struggle bus i.
|
|
48 |
Deyim |
(şaka yollu) sinir harbi |
struggle bus i.
|
|
49 |
Deyim |
(şaka yollu) hayat/yaşam mücadelesi |
struggle bus i.
|
|
50 |
Deyim |
(şaka yollu) hayat/yaşam kavgası |
struggle bus i.
|
|
51 |
Deyim |
gardiyan (şaka yollu eşinden veya sevgilisinden bahsederken kullanılır) |
the old ball and chain i.
|
|
52 |
Deyim |
(şaka yollu) tuvalet |
chamber of commerce i.
|
|
53 |
Deyim |
(şaka yollu) ayakyolu |
chamber of commerce i.
|
|
54 |
Deyim |
yaşlılıktan kaynaklanan unutkanlık (genelde şaka yollu söylenir) |
senior moment i.
|
|
55 |
Deyim |
(şaka yollu) evlilik kaynaklı mutluluk |
wedded bliss i.
|
|
56 |
Deyim |
(şaka yollu) biz fanilerin arasına karışmak |
sit below the salt f.
|
|
57 |
Deyim |
(şaka yollu) biz fanilerin arasına karışmak |
sit beneath the salt f.
|
|
58 |
Deyim |
(şaka yollu) ölüm kalım savaşı vermek |
ride the struggle bus f.
|
|
59 |
Deyim |
(şaka yollu) sinir harbi vermek |
ride the struggle bus f.
|
|
60 |
Deyim |
(şaka yollu) hayat/yaşam mücadelesi vermek |
ride the struggle bus f.
|
|
61 |
Deyim |
(şaka yollu) hayat/yaşam kavgası vermek |
ride the struggle bus f.
|
|
62 |
Deyim |
(şaka yollu) birine takılmak |
mess about with f.
|
|
|
63 |
Deyim |
(şaka yollu) (seks anlamında) birini götürmek |
have one's wicked way with somebody f.
|
|
64 |
Deyim |
(şaka yollu) birisini öldürmek |
cancel someone's christmas f.
|
|
65 |
Deyim |
(şaka yollu) birini kötü emellerine alet etmek |
have one's wicked way with somebody f.
|
|
66 |
Deyim |
(birinden) şaka yollu fırça yemek |
get a ribbing (from someone) f.
|
|
67 |
Deyim |
(biri tarafından) şaka yollu kızdırılmak |
get a ribbing (from someone) f.
|
|
68 |
Deyim |
(biri tarafından) şaka yollu sataşılmak |
get a ribbing (from someone) f.
|
|
69 |
Deyim |
pek akıllıca olmayan bir seçim için söylenen şaka yollu uyarı |
be (someone's) funeral f.
|
|
70 |
Deyim |
(şaka yollu) birini kötü emellerine alet etmek |
have your way with somebody [old-fashioned] [humorous] f.
|
|
71 |
Deyim |
(şaka yollu) (seks anlamında) birini götürmek |
have your way with somebody [old-fashioned] [humorous] f.
|
|
72 |
Deyim |
(şaka yollu) birini yatağa atmak |
have your way with somebody [old-fashioned] [humorous] f.
|
|
73 |
Deyim |
(şaka yollu) birini kötü emellerine alet etmek |
have your wicked way with somebody [old-fashioned] [humorous] f.
|
|
74 |
Deyim |
(şaka yollu) (seks anlamında) birini götürmek |
have your wicked way with somebody [old-fashioned] [humorous] f.
|
|
75 |
Deyim |
(şaka yollu) birini yatağa atmak |
have your wicked way with somebody [old-fashioned] [humorous] f.
|
|
76 |
Deyim |
(şaka yollu) birini kötü emellerine alet etmek |
have your (wicked) way with somebody [old-fashioned] [humorous] f.
|
|
77 |
Deyim |
(şaka yollu) (seks anlamında) birini götürmek |
have your (wicked) way with somebody [old-fashioned] [humorous] f.
|
|
78 |
Deyim |
(şaka yollu) tamamen ayık |
jober as a sudge s.
|
|
79 |
Deyim |
(şaka yollu) ölüm kalım savaşı veren |
on the struggle bus zf.
|
|
80 |
Deyim |
(şaka yollu) sinir harbi veren |
on the struggle bus zf.
|
|
81 |
Deyim |
(şaka yollu) hayat/yaşam mücadelesi veren |
on the struggle bus zf.
|
|
82 |
Deyim |
(şaka yollu) hayat/yaşam kavgası veren |
on the struggle bus zf.
|
|
83 |
Deyim |
masumane bir cümlenin cinsel içerikli anlama gelen durumlarına vurgu yapmak için şaka yollu kullanılan bir deyim |
said the actress to the bishop expr.
|
|
84 |
Deyim |
(şaka yollu) tamamen ayık |
as jober as a sudge expr.
|
|
85 |
Deyim |
günahlarımı affettirmek için (şaka yollu) |
for my sins expr.
|
|
86 |
Deyim |
kabahatlerimi affettirmek için (şaka yollu) |
for my sins expr.
|
|
87 |
Deyim |
şaka yollu olarak |
(with) tongue in cheek expr.
|
|
88 |
Deyim |
masumane bir cümlenin cinsel içerikli anlama gelen durumlarına vurgu yapmak için şaka yollu kullanılan bir deyim |
as the actress said to the bishop expr.
|
|
History |
|
89 |
Tarih |
(şaka yollu) plinius, herodot ve incil'de adı geçen bir antilop |
pygarg i.
|
|
Archaic |
|
90 |
Eski Kullanım |
şaka yollu reddetmek |
droll f.
|
|
Slang |
|
91 |
Argo |
barack obama ile joe biden arasındaki yakın arkadaşlık için sözcük kaynaşması yoluyla oluşturulan ve şaka yollu kullanılan bir söz |
brotus i.
|
|
92 |
Argo |
şaka yollu birini hırsızlıkla/soygunculukla suçlama |
dick turpin i.
|
|
93 |
Argo |
şaka yollu birini dick turpin gibi hırsız olmakla suçlama |
dick turpin i.
|
|
94 |
Argo |
(şaka yollu) ayık |
jober i.
|
|
95 |
Argo |
sarhoj değil (şaka yollu) |
jober i.
|
|
96 |
Argo |
şaka yollu takılmak |
rag about f.
|
|
97 |
Argo |
şaka yollu hakaret etmek |
rip on [us] f.
|
|
98 |
Argo |
şaka yollu eleştirmek |
rip on [us] f.
|
|
99 |
Argo |
(bir şeyle) ilgili şaka yollu takılmak |
rag about (something) f.
|
|
100 |
Argo |
(şaka yollu) tamamen ayık |
sudge s.
|
|
101 |
Argo |
asker tayını/paketlenmiş hazır yemek anlamındaki "meal ready to eat" ifadesinin ilk harflerinden oluşturulmuş mre kısaltmasının yemeğin kötülüğünden ötürü şaka yollu "Etiyopyalıların bile reddettiği/yemediği yemek" şeklinde değiştirilmiş hali |
meals rejected by ethiopians expr.
|
|
102 |
Argo |
asker tayını/paketlenmiş hazır yemek anlamındaki "meal ready to eat" ifadesinin ilk harflerinden oluşturulmuş mre kısaltmasının yemeğin kötülüğünden ötürü şaka yollu "düşmanın (enemy) bile reddettiği/yemediği yemek" şeklinde değiştirilmiş hali |
meals rejected by the enemy expr.
|
|
103 |
Argo |
önce gençler (şaka yollu) |
age before beauty expr.
|
|
104 |
Argo |
uygunsuz bir sözcük yerine kullanılan şaka yollu bir ifade |
nfbsk (not for british school kids) expr.
|
|
105 |
Argo |
küfür yerine kullanılan şaka yollu bir ifade |
nfbsk (not for british school kids) expr.
|
|
Modern Slang |
|
106 |
Modern Argo |
ben çince mi konuşuyorum? (biri söylediklerini anlamadığında şaka yollu sorulan bir soru) |
am I speaking chinese? expr.
|
|
Paleontology |
|
107 |
Paleontology |
(şaka yollu) aşırı dinozor merakı |
dinomania i.
|
|